🦀 Rus Bilim Adamlarının Bulduğu Cehennem Sesleri
Perşembe günü (21 Ocak 1580) Takiyüddîn’in rasathanesini denizden hedef alarak bir gecede topa tutarak yerle bir etti. Gözlemevi yıktırıldıktan sonra, Takiyüddin’in kimilerine göre İstanbul’da kaldığı, Kâtip Çelebi’ye göre ise Şam’a giderek ve bilimsel çalışmalarını tek başına sürdürdüğü ve 1585’te
hoŞgeldİnİz! bugÜn 12 hazİran 2022, pazar
Aynı yıl bu kez Rus bilim adamlarının Orhon yazıtları hakkında yaptıkları geziyi görmekteyiz. Bu heyet Radloff başkanlığında araştırma gezisi yapmış ve bu gezi sonucu şu eser yayımlanmıştır: ·
Üniversiteöğrenciliği süresince genetik bilimci H. J. Muller'in laboratuvarında çalıştı.1960'ların başında, bilim adamlarının elinde Venüs gezegeninin yüzeyinin temel özellikleri hakkında bile kesin veriler yoktu. Olasılıkları içeren bir rapor hazırladı. Kendi görüşü gezegenin kuru ve sıcak olduğu yönündeydi.
3.Materyalist görüşün egemen olduğu “doğa felsefesine tepki” geleneğinde bilim adamlarının bilim adamlarının çözmek istediği başlıca sorun aşağıdakilerden hangisidir? A)Maddesel dünya karşısında metafizik bir dünya oluşturmak. B)Atom teorisini kanıtlamak. C)Evrimin yapısal niteliğini belirlemek.
Bilim adamlarının ortak kanısı, kubbelerin diğer gezegenlerde yaşayan varlıkların kurduğu üsler olduklarıydı. 1973 yılında Sovyetlerde yayımlanan bir yazıda, Sessizlik Denizi bölgesinde düz bir taş blok görüldüğü ve taşın çevresindeki yığınlarla hiçbir benzerliği olmadığı belirtiliyordu.
Almanya’nın bulduğu çözüm de silahlanma! DÜNYA 02.03.2022 06:44. -. A. +. Abone Ol. İki dünya savaşından gerekli dersleri çıkartan Almanya’nın yaşadığımız ‘İkinci Soğuk Savaş’ döneminde hem kendisi, hem de bir türlü birleşemeyen AB adına Washington ve Moskova arasında çözüm arayışı başarısız oldu
ZigZag, sadece bilim yoluyla Müslüman olmayı akıl eden, özellikle teorik bilim adamlarının cemaatidir. Bu cemaatteki bilginlerin yaptıkları bilimsel çalışmaların toplu sonuçlarının tümüdür.
Cehennemden Gelen Sesler. 2005 yılının sonlarına doğru internet ortamında bir iddia herkesin tüylerini diken diken etmeye yetti. İddiaya göre, bir gurup Rus bilim adamı, fay hatlarının kırılma seslerini, yüksek duyarlıktaki kaydedicilerle kayıtlamak amacıyla sistemlerini yerin metrelerce altına yerleştirdiklerinde, beklemedikleri bir şeyle karşılaştılar.
Tihk. 18 Ekim 2011, 1507 Rostov-na-Donu/Ajans Kafkas – Rostov-na-Donu’da “Kuzey Kafkasya’da gerginliğin tırmanışında Çerkes Meselesi’ adlandırmasının kullanımına karşı öncelikli önlemler” konulu bir yuvarlak masa toplantısı yapıldı. Toplantının sonuç bildirgesinde, Kafkasya tarihi alanında Rus tezlerinin propagandasını yapmak ve bağımsız bilim adamlarının araştırmalarına sansür uygulamak bilimsel’ hedef olarak öne sürülüyor. Güney Federal Üniversitesi Kuzey Kafkasya Bilim Merkezi Başkanı Mikhail Rozin, toplantıda, Kuzey Kafkasya üzerinde çalışacak ortak bir bölgesel merkez kurulması fikrinin deklare edildiğini açıkladı “Hem XIX yüzyıl Kafkasya savaşı hem de bugünkü Çerkes Meselesi’ konusunda bundan sonra yapılacak çalışmaların birleştirilmesi zorunluluğu çoktan meydana geldi. Bu yüzden yuvarlak masa toplantısında Kuzey-Kafkasya incelemeleri için ortak bir Merkezin kurulma fikri deklare edildi” Mikhail Rozin “Yuvarlak masa toplantısında biz bu fikri ortaya koyduk. Şu anda meslektaşlarımızla bu konuyu görüşüyoruz, ancak merkezin açılış günü ve yöneticilerinin kim olacağını söylemek için henüz erken” dedi. Toplantının sonuç bildirgesinde, açılması planlanan merkezin üç ana konuda çalışmalar yapması düşünülüyor “Birincisi, Kuzey Kafkasya halklarının Rus devleti yapısına entegrasyonu tecrübesi ve Çerkes Meselesi’nin bu tecrübe kapsamında değerlendirilmesi. İkincisi; 1940’ların ikinci yarısından sonra hukuki uygulamaya geçen “Soykırım” kelimesinin kullanımının hukuka uygunluğu. Üçüncüsü; Rusya-Kuzey Kafkasya tarihindeki olumlu’ anların vurgulanması”. Bunun dışında Güney Rusya bilim adamları, merkez tarafından yapılan araştırmalarda alınan sonuçların yayınlanması, fakat istikrar bozucu’ ve uydurma’ eleştiri ve yorumların yayınlanmaması konusunda anlaştı. Sonuç bildirgesinde ayrıca, “Hem Rusya’da hem de Çerkes diasporasının yoğun olduğu Abhazya, Türkiye, ABD ve diğer ülkelerde elde edilen araştırma materyallerinin yayılmasına ihtiyaç var” denildi. Çerkes Meselesi tabiri ana hatlarıyla, soykırıma uğrayan ve vatanlarından sürgün edilen Çerkes halkının, haklarının iade edilmesi sorununu ifade ediyor. Bu konu 2014 Soçi Olimpiyat hazırlıkları çerçevesinde, her geçen gün gündemdeki ağırlığını arttırıyor. KU/ÖZ/YA
Rusya Bilimler Akademisi çözüm üretilmediği takdirde, ülkenin nüfusunun 2050'ye kadar yüzde 43 azalarak 93 milyona gerileyeceğini açıkladı. Uzmanlar ülkenin en büyük sorunu sayılan demografik probleminin çözümü için de beş öneride bulundu Alkol ve sigaraya karşı amansız mücadele, aile politikalarını geliştirme, doğum oranını artırma ve sağlık sistemini iyileştirme. Rus akademisyenlere göre, eğer devlet ortaya attıkları öneriye kulak asmazsa bu durumda nüfus 2050 yılına doğru yüzde 43 azalabilir. Rusya Bilimler Akademisi'ne bağı Bölgesel ve Medeniyetler Araştırması uzmanı Prof. Dr. Andrey Korotayev dahil bilim adamlarının hazırladığı "Kapsamlı sistem analizi ve dünya dinamiği modeli" isimli araştırmada, 2050 yılına doğru ülkede nüfus azalması konusu ele alındı. BEŞ TAVSİYE Araştırmada Rusya'nın demografik konusunun dünyanın en zor sorunlarından biri olduğu kaydedildi. Rus bilim adamları, devlet politikasının tüm araçlarını kullanarak sorunun üstesinden gelinebileceğini savunuyor. Rus basınına konuşan Korotayev, "Bu, Rusya'nın sosyal ekonomik dinamiği modeli ve bilimsel program çerçevesinde yapılan ilk araştırma. Nüfus konusu, ekonomik kalkınmanın en güçlü faktörü sayılıyor." dedi. Rus bilim adamı, "Genel olarak bizim tahminlerimize göre, Rusya'da demografik nüfus azalmasını önlemek mümkün. Ama bunun için tüm bunları uygulamamız lazım Skandinav ülkelerinde olduğu gibi alkole karşı katı politika uygulamak. Aile politikasıyla ilgili çalışmaları ciddi şekilde artırmak. Dünya Sağlık Örgütü'nün sigarayla mücadele bağlamındaki tavsiyelerini tam şekilde yerine getirmek. Ülkenin sağlık sistemini önemli ölçüde iyileştirmek. Doğum oranını artırmak. Burada yarım yamalak iş yapmak bile bizi kurtarmaz." dedi. DÖRT İLGİNÇ SENARYO Rus bilim adamları araştırma raporunda gelecekteki nüfus azalmasıyla ilgili şöyle dört tahminde de bulunuyor Eğer devlet demografik sorunla ilgili hiçbir önlem almazsa bu durumda ülkenin nüfusu 2050 yılına doğru 93,1 milyonun altına düşer. Eğer ülkeye normal göçmen akışı devam ederse bu rakam 99,5 milyon olabilir. Şayet fazla göçmen akışı yaşanırsa nüfus 114,2 milyon kişi olur. Bugün Rusya'nın nüfusu ise 140 milyon kişi. Bilim adamlarının rapordaki en kötü senaryosuna göre, ülkede alkol lobisinin "zaferi" ve tıpkı 1990'lı yıllarda olduğu gibi doğum ve ölüm oranının yine kötüleşmesi durumunda nüfus sayısı yabancı göçmen olmadan 79,9 milyona düşer. Eğer normal göçmen akışı olursa bu rakam 85,8 milyon olur. Fazla göçmen akışı sağlanırsa bu durumda da 99,7 milyon kişi olur. Eğer devlet alkole karşı amansız savaş uygularsa bu durumda nüfus 109,7 milyona düşer. Burada da aynı çizelge Normal göçmen akışı durumunda nüfus 116,8 milyona iner. Fazla göçmen akışı sağlanması durumunda da 132,3 milyona düşer. Sonuncu senaryo ise doğum oranıyla ilgili. Bunun adı da "iyimser senaryo." Bu senaryoya göre, eğer devlet yukarıda belirtilen uygulamalarının yanı sıra çok önemli faktör sayılan doğum oranını artırmak için de etkin politika uygularsa bu durumda nüfus 150,4 milyona yabancı göçmen olmadan çıkar. Normal yabancı göçmen akışında 158,8 milyon, fazla göçmen akışında ise 176,4 milyon olur. Ama bu senaryo çok "pahalı". Doğum oranını artırmak için devlet kesenin ağzını fazlasıyla açması gerekecek.
Haberler > Çalıştıkları Alanla Özdeşleşmiş Bilim İnsanlarının İsimleriyle Yapılan 25 Tipografi Örneği - 0037 Bu bilim adamlarının hepsi ismini duyurmuş kişiler ve isimleri anıldıklarında zaten direk aklınızda çalışma alanları da canlanıyor. Ama olur da unutursanız diye bu ünlü bilim insanlarının isimleri ile çalışma alanlarının harmanlanması sonucu bu güzel tipografi çalışmalarını ortaya çıkarmışlar. 1. Pisagor MÖ 570 - MÖ 495 yılları arasında yaşamış olan İyonyalı filozof, matematikçi ve Pisagorculuk olarak bilinen akımın kurucusudur. En iyi bilinen teoremi, kendi adıyla anılan Pisagor teoremidir. Bir dik açılı üçgende dik kenarların herbirinin uzunluklarının karelerinin toplamları, hipotenüsün uzunluğunun karesine eşittir. 2. Öklid Öklid, MÖ 330 - 275 yılları arasında yaşamış İskenderiyeli bir matematikçidir. Öklid gelmiş geçmiş matematikçilerin içinde adı geometri ile en çok özdeştirilen kişidir. 3. Arşimet Arşimet, antik dünyanın ilk ve en büyük bilim adamı olarak kabul edilir. Hidrostatiğin ve mekaniğin temelini atmıştır. Bir hamamda yıkanırken bulduğu iddia edilen suyun kaldırma kuvveti bilime en çok bilinen katkısıdır. Bu kuvvet cismin batan hacmi, içinde bulunduğu sıvının yoğunluğu ve yerçekimi ivmesinin çarpımına eşittir. 4. İskenderiyeli Hypatia Hypatia, İskenderiye Kütüphanesi'nde felsefe, matematik ve astronomi üzerine dersler vermiştir. Hypatia doğayı; mantık, matematik ve deney ile açıklamaya çalıştı. 5. İbn-i Heysem İbn-i Heysem, Arap fizikçi, matematikçi ve filozoftur. Işığın öncelikle gözden çıktığını savunan Gözışın Kuramı'na karşı çıkmış, nesneden ışığın geldiğini vurgulamıştır. Tüm zamanların en büyük fizikçilerinden biri olarak kabul edilir. Optik konusunda en yüksek düzeyde deneysel çalışmalar yapmıştır. 6. Leonardo Fibonacci Fibonacci'nin 13. yüzyıl başlarında yayınlanan Liber Abaci isimli hesaplama yöntemleri kitabında bir örnek olarak yer alan modern sayılarla hesaplanmış kendi adıyla anılan sayı dizisi Fibonacci Dizisi olarak anılmaktadır. Bu dizinin ileri elemanlarında, bir sonraki elemanın bir öncekine oranı Altın Oran adı verilen ve yaklaşık 1,618 10,618 değerine eşit bir sayıyı verir. 7. Galileo Galilei Galileo, 1609'da yapılmış basit bir teleskoptan ilham alarak daha üstün teleskoplar geliştirmiş ve uzay hakkında daha önce hiç yapılamamış gözlemler yapmıştır. Galileo, kendisinden önce Copernicus'un öne sürdüğü güneş merkezli evren kuramını benimsemiş ve bu nedenle Vatikan kilisesi tarafından iki defa yargılanmıştır. 8. Johannes Kepler 17. Yüzyılın bilimsel devriminde, 'Astronoma Nova', 'Harmonik Mundi' ve 'Kopernik Astronomi Özeti' adlı çalışmalarına bağlı olarak, şahsen ortaya çıkardığı Kepler'in gezegensel hareket yasaları ile tanınır. Ayrıca bu çalışmalar Isaac Newton’un evrensel yerçekimi kuvveti teorisine dayanak sağlamıştır. 9. Blaise Pascal Pascal’ın hidrodinamik ve hidrostatik alanındaki çalışmaları hidrolik akışkanlar konusunda yoğunlaşmıştır. Hidrolik pres ve şırınga, icatları arasındadır. Hidrostatik basıncın sıvının ağırlığına değil yükselti farkına bağlı olduğunu kanıtlamıştır. 10. Isaac Newton 1687’de yayınlanan kitabı Philosophiæ Naturalis Principia Mathematica, klasik mekaniğin temelini atmıştır ve tarihte en önemli bilimsel kitaplardan biridir. Bu çalışmasında Newton evrensel kütle çekimini ve hareketin üç kanununu ortaya koymuş ve sonraki üç yüzyıl boyunca bu bakış açısı bilim dünyasına egemen olmuştur. 11. Carl Friedrich Gauss Gauss'un çocukluk yıllarından beri dahi olduğunu gösteren pek çok hikâye vardır, nitekim pek çok matematiksel keşfini henüz 20 yaşına gelmeden yapmıştır. Sayılar kuramının önemli sonuçlarını derleyip kendi katkılarını da ekleyerek yazdığı büyük eseri Disquisitiones Arithmeticae'yi 21 yaşında 1798 bitirmişse de, eser ilk olarak 1801'de basılmıştır. 12. Georg Ohm Ohm Kanunu olarak bilinen,bir telden geçen akımın, geçtiği alanla doğru orantılı ve uzunluğuyla ters orantılı olduğunu tespit ederek gerilim, akım ve direnç arasındaki bağlantıyı buldu. 13. Michael Faraday Elektromanyetik indüklemeyi, manyetik alanın ışığın kutuplanma düzlemini döndürdüğünü buldu. Elektrolizin temel ilkelerini belirledi. Klor gazını sıvılaştırmayı başaran ilk kişidir ve elektrik motorunu icat etmiştir. 14. Wilhelm Röntgen Wilhelm Conrad Röntgen, Alman asıllı, Nobel Fizik Ödülü sahibi fizikçi. Röntgen ışınlarını bulması ile tanınır. 15. Nikola Tesla Sırp kökenli Amerikalı mucit, fizikçi ve elektrofizik uzmanı. Aslında dünyadaki bilim ve teknoloji yapısını tam anlamıyla 'kökünden' değiştirebilecek birçok 'kullanılan ve kullanılmayan' deneye/buluşa da imza atmıştır. Özellikle 'elektriğin kablosuz taşınabilmesi' gibi bir buluşu ve bunu kanıtlaması onun ne kadar benzersiz bir mucit olduğunu açıklar. 16. Marie Skłodowska-Curie Uranyumla yaptığı deneyler sonucu radyoaktiviteyi keşfetti. Toryumun radyoaktif özelliğini buldu ve radyum elementini ayrıştırdı. 1903 Nobel Fizik ödülü, 1911 Nobel Kimya ödülü sahibi ve radyoloji biliminin kurucusudur. Çalışmalarıyla bir çığır açan Curie, Nobel Ödülü'nü alan ilk kadın, bu ödülü iki kere alan ilk bilim insanı olmuştur. 17. Albert Einstein Albert Einstein, özel görelilik ve genel görelilik kuramları ile iki yüzyıldır Newton mekaniğinin hakim olduğu uzay anlayışında bir devrim yaratmıştır. Sadece matematik hesaplamalar ve denklemler ile oluşturduğu kuramları sonradan deneysel olarak defalarca doğrulanmıştır. 18. Emmy Noether Emmy Noether, soyut cebir ve kuramsal fiziğe çığır açıcı katkılarıyla bilinen bir Alman matematikçidir. Noether teoremi, simetri ile korunum yasaları arasındaki temel bağı açıklar. 19. Erwin Schrödinger Kuantum mekaniğine olan katkılarıyla, özellikle de 1933'te kendisine Nobel Ödülü kazandıran Schrödinger Denklemi'yle tanınır. Schrödinger'in Kedisi diye bilinen düşünce deneyini önermiştir. 20. Edwin Hubble Hubble, Andromeda Gökadası'nın ucunda birtakım yıldızlar gördü ve onların Samanyolu'nun çok ötesinde oldukları tahmininde bulundu. Çalışmaları, Andromeda Gökadası'nın başka bir gökada olduğunu, dolayısıyla bizimkinin dışında başka gökadaların da var olduğunu kanıtladı. 21. Enrico Fermi İtalyan fizikçi, en çok Chicago Pile-1 ilk nükleer reaktör ile ilgili çalışmaları ve kuantum teorisi, nükleer ve parçacık fiziği ve istatistiksel mekanik alanlarına katlıları ile tanınır. “Atom bombasının babası” adı verilen birkaç insandan biridir. 22. Werner Heisenberg Yayınladığı makalelerde kuantum mekaniğinin matris formulasyonu büyük ölçüde geliştirildi. 1927 yılında felsefesi üzerine kurduğu ve kendisiyle özdeşleşen belirsizlik ilkesini yayınladı. Heisenberg kuantum mekaniğine katkılarından dolayı 1932 yılında Nobel Fizik Ödülü’ne layık görüldü. 23. Rosalind Franklin En çok Watson ve Crick'in DNA'nın yapısını keşfetmelerinden önce yaptığı X-ışını kırınımı çalışmalarıyla ve öne sürdüğü hipotezlerle tanınmıştır. Daha sonra ise tütün mozaik virüsü ve polio virüsler için yaptığı araştırmalarla dikkat çekmiştir. 24. Peter Higgs İngiliz kuramsal fizikçi Peter Ware Higgs, en çok kendisi ve birkaç kuramsal fizikçi tarafından varlığı öne sürülen Higgs bozonu ile tanınır. 25. Stephen Hawking Hawking, evrenin temel prensipleri üzerine çalıştı. Roger Penrose ile birlikte Einstein'ın Uzay ve Zamanı kapsayan Genel Görelilik Kuramının, Big Bang'le başlayıp karadeliklerle sonlandığını gösterdi. Bu sonuç Kuantum mekaniği ile Genel Görelilik Kuramı'nın birleştirilmesi gerektiğini ortaya koyuyordu. Bu yirminci yüzyılın ikinci yarısının en büyük buluşlarından biriydi.
Rusya'da bilim adamları, nükleer pil üretmek amacıyla yeni teknoloji geliştirdi. Rusya basınına göre, Moskova Ulusal Araştırma ve Teknoloji Üniversitesi Çelik ve Alaşım Enstitüsü MISiS bilim adamları, nükleer pil üretecek teknoloji geliştirdi. 04 Mart 2016 Cuma, 1015 Abone Ol MISiS basın merkezinden yapılan açıklamaya göre, yeni teknoloji sayesinde 50 yıllık ömürlü nükleer piller radyoaktif nikel-63 Ni-63 izotopundan yapılacak. Nükleer pillerin tıp ve uzay olmak üzere birçok alanda kullanılması öngörülüyor. Nükleer pillerin ilk prototipinin 2017 yılında üretileceği ifade edildi. Bu arada Rusya'da radyoaktif nikel-63 Ni-63 izotopundan elektrik üretimi yapıldığı belirtildi. En Çok Okunan Haberler
rus bilim adamlarının bulduğu cehennem sesleri